Haber

Başkan Yardımcısı Yılmaz: Türkiye dünya bal üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor

BAŞKAN Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Türkiye, dünya bal üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.”

Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Bal Konseyi ve Fuarı’na katıldı. Yılmaz’a AK Parti Bingöl Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Malatya Milletvekili Abdurrahman Babacan, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen ve Bingöl Belediye Başkanı Erdal Arıkan eşlik etti. Program Bingöl Üniversitesi’nin tanıtım görseliyle başladı. Burada konuşan Cevdet Yılmaz, bal üreticilerinden arıcılıkla ilgilenen bilim insanlarına, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından belediyelere kadar bal ürünlerinde katma değeri artırmak için bir arada olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Bal Konseyi ve Fuarı, bal ürünleri için değerli bir yer. Üreticilerin bir araya gelerek bilgi ve tecrübelerini paylaşabilecekleri sektörün gelişmesi, adımların atılacağı bir platform olacaktır.Arıcılık, insan sağlığına, üretime ve ülke ekonomisine sağladığı katkılarla değerli bir tarımsal faaliyettir. Arazisi ve diğer birçok bölüme göre daha az iş gücü gerektirmesi, emeği kısa sürede gelire dönüştürebilmektedir.Türkiye’nin coğrafi yapısı, “Güçlü flora ve iklim özellikleriyle arıcılık için son derece uygun bir konumdadır. Evliya Çelebi’nin ‘Ovalarından bal akan topraklar’ diye tanımladığı bal ormanlarımız geçmişten beri arıcılığın beşiği olmuştur” dedi.

‘ÜLKEMİZ BAL ARISI ÇEŞİTLİLİĞİNE VE MÜLK ARI IRKLARINA SAHİPTİR’

Dünyanın bilinen bal bitkisi florasının yüzde 75’ine sahip olan Türkiye’nin, aynı zamanda dünya çam balı üretiminde de yüzde 90’a varan en büyük paya sahip olduğuna işaret eden Yılmaz, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre Türkiye, dünya bal üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor.” ‘dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Ülkemiz bal arısı çeşitliliğine ve güçlü arı ırklarına sahiptir. Yaklaşık 9 milyon arı kovanının bulunduğu ülkemizde arıcılık sektörü bal, polen, propolis ve balmumu gibi arı ürünlerinden 12 milyar liralık katma değer sağlıyor. Son 20 yılda baktığımızda toplam 93 bin ton bal ihraç edildi ve 316 milyon dolar ihracat geliri elde edildi. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 2003 yılından itibaren arıcılık desteklenmeye başlandı ve 1,2 milyar liralık destekle arı kovanı sayısında, bal üretiminde ve arıcılık işletmelerinde büyük artışlar yaşandı. Gelinen noktayı yeterli görmüyoruz. Bu başarıyı pahalı ürünlerle çoğaltmamız, arı ürünleriyle de bölgesel kalkınmayı ve ihracatı güçlendirmemiz gerekiyor. Bingöl Üniversitesi’nde Ar-Ge merkezimiz var, çalışmalar yapılıyor. Bingöl ilimiz, üniversitemizin çalışmaları, Tarım ve Orman Bakanlığımız, DAP ve Tarım Kredi Kooperatiflerimizin destekleri ile bal üretiminde marka olma yolunda ilerlemektedir. El değmemiş yaylaları ve doğasıyla güzel Bingöl’ümüz; Süt gevesi, kekik, ak yonca ve yonca gibi zengin bitki örtüsüyle arıcılar için bir cennettir. Kendine has bir tat ve aromaya sahip olan Bingöl balının ünü tüm dünyaya yayılmış, coğrafi işaret alarak birçok ödül almıştır. Tarım ve Havza Bazlı Kalkınma alanında Pilot Üniversite misyonunu üstlenen Bingöl Üniversitesi, ‘Arı ve arı ürünleri’ alanında uzmanlaşmış tek üniversitedir. “Bingöl balının kalitesini, güvenilirliğini, yerel ekonomiye katkısını, ulusal ve uluslararası tanınırlığını daha da artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından Başkan Yardımcısı Yılmaz, Uluslararası Bal Konseyi ve Fuarı programına katılanlara plaketlerini verdi. Bal Konseyi ve Fuarı 17-19 Kasım’da Bingöl Üniversitesi kampüsünde başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu